Pages

31 Aralık 2012 Pazartesi

50 Milyon Yıldır Hiçbir değişikliğe uğramamış Sinek Fosili


Doğadaki Fedakarlık Örnekleri Darwinizm’i Yalanlar



Evrim teorisi "doğanın kıyasıya bir rekabet sahnesi olduğu" iddiasında bulunur ve bunu insanlara telkin etmeye çalışır. Aslında doğanın sadece bir mücadele sahnesi olduğu yanılgısı, evrim teorisinin ilk ortaya atıldığı döneme ait bir yanılgıdır. Teorinin kurucusu Darwin'in öne sürdüğü doğal seleksiyon mekanizması, bulundukları coğrafi konumun doğal şartlarına uygun yapıda ve güçlü olan canlıların hayatlarını ve nesillerini sürdürebildiklerini, uygun yapıda olmayan ve daha güçsüz olanların ise yok olduklarını öngörür. Darwinizm'in benimsediği doğal seleksiyon mekanizmasına göre doğa, canlıların birbirleriyle "yaşam" için kıyasıya mücadele ettikleri, zayıfların güçlüler tarafından yok edildiği bir yerdir.

Dolayısıyla bu iddiaya göre her canlı

30 Aralık 2012 Pazar

SİNEK


Yeryüzü, birbirinden farklı oldukça fazla sayıda türe sahiptir. Bu canlılar, Darwinizm'i tümüyle ortadan kaldıran birbirinden kompleks özelliklerle donatılmışlardır. Darwinistler bu gerçeğe karşı bir açıklama bulmazlarken, bu canlıların milyonlarca yıl önceki kusursuz haldeki fosilleri, onları tam anlamıyla açıklamasız bırakır. Milyonlarca yıl öncesine ait yaşayan fosiller, canlıların evrimleşmediğini, evrim teorisinin delilsiz ve tamamen geçersiz bir teori olduğunu gözler önüne sermektedir.

KANATLI KARINCA


Kanatlı karınca türünün 5 - 8 mm uzunluğunda iki uzun kanadı vardır. Yuvalarını su ve yiyecek kaynaklarına yakın yaparlar. Bu karıncalar milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. 25 milyon yıllık amber içindeki kanatlı karınca fosili,

ZARGANA


Fosil kayıtlarında çok sayıda zargana türüne rastlamak mümkündür. Kayıtlarda yer alan bu zargana türleri günümüzde de canlı olarak görülmektedir ve bu durum canlıların evrim sürecinden geçmediklerini delillendirir.

DENİZ ATI


Deniz atları hep deniz atı olrak var olmuşlardır, herhangi bir canlı türünden türememişlerdir. Resimdeki fosil canlıların milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini ortaya koyarken, aynı zamanda evrimin bir yalan olduğunun da kanıtıdır. Canlılığın kökeni evrim değildir.

DENİZ LALESİ


Deniz lalesi, evrim yaşanmadığını gösteren çarpıcı bir delildir. Fosil kayıtları deniz lalelerinin yüz milyonlarca yıldır aynı olduklarını göstermektedir. Fosil kayıtlarındaki bu reddedilemez gerçek,

YUSUFCUK

Yusufçukların en önemli özelliklerinden biri, çok iyi bir manevra yeteneğine sahip olmalarıdır. Yusufçuğun uçuşu hangi hızda ve hangi yönde olursa olsun, aniden durup ters yönde uçmaya başlayabilir. Veya havada sabit durup avına saldırmak için uygun bir pozisyon bekleyebilir. Bu durumda iken olduğu yerde kıvrak bir dönüş yaparak avına yönelebilir. Çok kısa bir zamanda, böcekler için şaşırtıcı sayılabilecek bir hıza, saatte 40 km'ye ulaşır. (Olimpiyatlarda 100 m. koşan atletlerin hızı saatte 39 km kadardır.) Yusufçuğun kanatlarını

İŞÇİ KARINCA


MAYIS SİNEĞİ


125 milyon yılı aşkın zamandır değişmeden kalan mayıs sinekleri evrime meydan okuyan canlılardan biridir. Mayıs sineklerine ait bulunan tüm fosiller, söz konusu canlıların aşama aşama gelişmediklerini, var oldukları tüm özelliklerle bir anda ortaya çıktıklarını göstermektedir. Üstelik

LAMPREY BALIĞI

Braidwood, fosil çeşitliliği açısından oldukça zengin bir bölgedir. Genelde, bölgede bulunan kömür yataklarında fosillere rastlanmaktadır. Resimde görülen lamprey balığı, çenesiz bir balık türüdür. Lamprey balıkları genellikle sığ sularda yaşamalarına rağmen, bazı cinsleri okyanusta uzun yolculuklar yapar. Bu fosil, yaklaşık 300 milyon yıldır lamprey balıklarının değişmediğini, yani evrim geçirmediğini gösteren delillerden biridir.

CERATOPOGONIDAE


MÜREKKEP BALIĞI

Mürekkep balığı, Cephalopoda (kafadanbacaklılar) sınıfından olan, denizlerde yaşayan bir yumuşakçadır. Resimde 95 milyon yıllık bir mürekkep balığı fosili görülmektedir. Bu fosilin, günümüzdeki örneklerinden en ufak bir farkı yoktur. Fosilde mürekkep balığının derisinin

KIRKAYAK

Bilinen en eski fosil örnekleri Devoniyen dönemine (417-354 milyon yıl) ait olan kırkayaklar, yüz milyonlarca yıl boyunca değişmeyen yapılarıyla evrim teorisine meydan okuyan çok sayıdaki canlıdan biridir.

UÇAN BALIK

Hakel"deki kireçtaşı fosil yataklarında bulunan bu uçan balık fosili, son derece iyi korunmuş örneklerden biridir. Balık, tüm dış hatlarıyla birlikte fosilleşmiştir. 12 cm uzunluğundaki balığın, yüzgeç açıklıkları ise, 2.6 cm"dir. Günümüzde yaşayan uçan balıklarla, milyonlarca yıl önce yaşamış olanlar arasında hiçbir fark yoktur.

KABUK BÖCEĞİ



ÇEKİRGE

Darwin hayattayken, mevcut fosil bulgularının teorisini doğrulamadığının farkındaydı. Ancak ilerleyen tarihlerde fosil sayısının artacağını ve bulunacak fosiller içinden mutlaka teorisini destekleyecek bulgular elde edileceğini düşünüyordu. Darwinistler de Darwin"in bu ön görüsüne kayıtsız şartsız inanmışlardı. Ancak elde edilen her yeni fosille,

ATNALI YENGECİ BÖCEĞİ


Fosil kayıtlarının tamamı Darwinistleri yalanlamaktadır. Darwinistler, canlıların birbirlerinden aşama aşama türediklerini öne sürmektedir. Fosiller ise, canlıların eksiksiz ve kusursuz yapılarıyla bir anda ortaya çıktıklarını ve var oldukları müddetçe değişmediklerini göstermektedir.

KÖPÜKLÜ AĞUSTOS BÖCEĞİ

Cercopidae familyasına dahil bir böcek olan köpüklü ağustos böcekleri, bitkilerin dalları arasına, köpüksümsü bir maddenin içinde larvalarını bırakırlar. Günümüzdeki köpüklü ağustos böcekleriyle milyonlarca yıl önce yaşayanları arasında hiçbir fark yoktur.

İĞNESİZ ARI


FOSİL NO: AI4114
YAŞ:25 milyon yıllık
DÖNEM:Oligosen

YALANCI AKREP

Yalancı akrepler, akreplere benzeyen böceklerdir, ancak akrebin uzun kuyruğu ve iğnesinden yoksunlardır. Avlarını kıskaçlarını kullanarak etkisiz hale getirirler. Yalancı akrepler, dökülmüş yapraklar, toprak ve kaya altlarında bulunabilirler. Dünya genelinde 2000 çeşit yalancı akrebin yaşadığı bilinmektedir.

SU KAPLUMBAĞASI


Bilimsel bulguların ortaya koyduğu gerçek, canlıların evrim geçirmediğidir. Ancak Darwinistler, ısrarla bu gerçeği görmezden gelirler. Resimde görülen, günümüzdeki su kaplumbağalarıyla tıpatıp aynı olan 125 milyon yıllık su kaplumbağası fosili de, evrimcilerin görmek istemedikleri gerçeği bir kez daha vurgulamaktadır: Canlılar milyonlarca yıldır değişime uğramamış, yani evrimleşmemişlerdir.

ATEŞ BÖCEĞİ; KIRKAYAK; ÖRÜMCEK

Bu böcek Pyrochroidae familyasına aittir ve genellikle ateşböceği ya da ateş renkli böcek olarak bilinir. Bu örnekte ateşböceğinin dişli anteni çok net olarak görülmektedir. Bu amber parçasının içinde aynı zamanda kırkayak ve örümcek fosili de yer almaktadır. Milyonlarca yıldır değişmeden kalan ateşböcekleri, kırkayaklar ve örümcekler, canlıların başka türlerden aşama aşama oluşmadıklarını, sahip oldukları tüm özelliklerle birlikte yaratıldıklarını göstermektedir.

SUİKASTÇI BÖCEK


Bu amber parçasında, Reduviidae familyasının çok nadir görülen bir örneği olan suikastçi böcek görülmektedir. Buradaki, Emesinae alt familyasından, iplik bacaklı suikastçi böceğidir. Suikastçi böcekler, dış sindirim olarak bilinen türde beslenirler. Avlarının dokusunu sıvı haline getiren bir zehir salgılarlar ve ardından onu emerler.

VATOZ


Resimde görülen 54-37 milyon yıllık vatoz fosili, yeryüzündeki canlıların var oldukları andan itibaren hiçbir değişikliğe uğramadıklarını ortaya koymakta ve Darwinistlerin "Fosiller evrim teorisini destekler" teorisini çökerten delillerden biri olarak tarihe geçmektedir.

SIÇRAYAN ÖRÜMCEK



Sıçrayan örümceklerin özelliği, ağ kurup beklemek yerine avını sıçrayarak yakalamasıdır. Bu örümceklerin mekanizmaları o kadar mükemmeldir ki, yarım metre uzağından uçan bir böceği sıçrayarak havada yakalayabilir. Örümcek, şaşırtıcı sıçrayışını, hidrolik basınç ilkelerine göre çalışan sekiz bacağı sayesinde yapar.

AKREP SİNEĞİ


Mecoptera yani akrep sineği, kanat uzunluğu ortalama 50 mm olan küçük bir sinek türüdür. Sineğin karın kısmında bulunan ve akreplerin iğnesini andıran organ nedeniyle "akrep sineği" olarak adlandırılmaktadır. Resimde görülen akrep sineği fosili 125 milyon yıllıktır. 125 milyon yıl önce yaşayan akrep sinekleri, günümüzdeki akrep sineklerinden farksızdır. Ve bu durum, diğer tüm canlılar gibi, akrep sineklerinin de evrim geçirmediklerini göstermektedir.

SEKOYA DALI


Dünyanın en büyük ağaç türü olarak bilinen sekoyalar, aynı zamanda çok uzun ömürlüdürler. Yaklaşık 150 metre yüksekliğinde, 1000 yaşında olan örnekleri bulunmaktadır. Çoğunlukla Kuzey Amerika"da yaşarlar. Fosil örnekleri, sekoyaların milyonlarca yıldır aynı olduklarını, yani evrim geçirmediklerini ortaya koymaktadır. Resimde görülen 50 milyon yıllık sekoya dalı fosilinin, günümüzdeki örneklerinden hiçbir farkı yoktur.
 

Harunyahya.Org

Yaratılış Gerçeği

Lİnkler

www.harunyahya.net